Yitik Şair – Şiir
YİTİK ŞAİR
Duygularını yitirmiş bir şairim şimdi
Sana ne desem boş
Kelimelerim vefasız, kalemim mekansız
Cümlelerim hüzzam makamı
Küçük bir kurdun kemirdiği elma misali,
Çürümeye yüz tutmuşum ben…
Şu hayatın ağırlığında ahengi bozulmuş,
Anlamı kaybolmuş
Yitik bir şairim ben
Senin şiirlerin kütüphane köşelerinde,
Sanatkârların sesinde
Her evde,
Dilden dile…
Benim şiirlerimse çaputlara sarılı
Öksüz bir çocuk gibi
Doğum sancıları sabaha uzamış,
Doğduğunda ilk çığlığı duyulmamış İçi kof bir hayata geldiğini bilmeyen,
Sabi seremonisinde
Oysa sana dünyayı sarsacak
En asi kelimeleri bulup getirebilirdim
Hayatın anlamsızlığına anlam veren şiirlere,
İçimin en mahkûm sözlerini dizebilirdim
Anlam giydirebilirdim anlamını yitirmiş her şeye
Hatta şarkıların ardına saklanmış duygularımı tutup elinden
Şöyle ortaya sere serpe yatırabilirdim belki
Eğer yabancılaşmış bir dünyanın altında ezilmemiş olsaydım
Ve bir tabutun ardından ağlamayı başarabilseydim
Lakin karanlık sözlerime aydınlık gülüşler takalı çok oldu çocuk
Masum görünen gözlerime aldanma sakın
Onlar doğuştan…
Onlar isyankâr kalbimin tesirinde
Sessiz çığlıklarımın sesi kahkahalarıma da kanma
Her biri unutulmak istenen yaraların derdinde
Kanıma en deli aşkı salsan nafile,
Ruhum kimseye köle olmaz öyle Kelimelerim vefasız değil,
Mazlum ve boynu bükük
Sokulduğu her duyguya çarpa çarpa savrulmuş
Yazıldığı her kâğıtta bir hasar…
Ciddiyetin rengi rengine karışmış
Saklambaç oynamak için mecali yok,
Kaçmaya sebebi çok Söyle şimdi
Kelimeler mi vefasız, yoksa ben mi?
Yaşam olsa; manasında döl tutardı,
Ölüm olsa; çoktan gitmiş olurdu
Sen bana kelimelerden önce bakir bir hayat ver
Ver ki,
Ben sana gecenin hüznünü boşaltıp
Ruhuna kelimelerin sevincini doldurayım…
Hatice Tarkan Doğanay