Dolunay – Şiir
DOLUNAY
Ayın halesinden
Bir sır düştü geceye
Yeryüzü şaşkın!
Gözleri kör eden perdeler
Saf saf yükseldi göğe
Beyaz bir kuğu gibi yürüdüm
Gözlerinin Yusuf kuyusuna
Dolunay sarısı
Avuçlarımda birikti
Ellerimi kirletmeden al
Senin olsun
Hayaller Yelesini savura savura
Kirpiklerinden dörtnala düşerken
Ayrıldı ruhum ikiye
Dolunayın doldu içime
Kaybolan yılların hasretiyle
Yürekte bir har
Yürüyen bir sıcaklık
Kendini arayan bir insan
Katran karasına bir ışık doğdu
Çürüyen ateşte
Su misali aktı geceye
Ömrüme Ağrı gibi tuttu karıştı benliğime
Dolunayın kanatları altında
Gözlerinin kahvesi karıştı gözlerime
Nefesim nefesine değdiyse bağışla
Korkarsam kızma!
Bir şehirde yillardir ayrı düşmek ne demek
Ey kayıpların efendisi
Bul beni Dolunay aşkına
Dolunay
Bir çığlık gibi doğdu geceye Iki kere bakamazdim gözlerine
Hadi sakla şimdi beni kirpiklerine
Şehrim Gurbetim
Sürgün yerime
Gizle Ömrümün kayıp yanı
Kalp sızısı mısın
Dolunay ağrısı mı
Sahi!
Kuyuları aydınlatır mı hep böyle senin dolunayın
Uysal bir hanimeli kokusu gibi mi yayılırsın her ruha
Gözlerin derya Sözlerin dolunaydan da dolu
Ruhun yanaşsın ruhuma Dolunayından…
Katre-i aşk düştü toprağa Haydi topla…
Hatice TARKAN DOĞANAY